eleştirel pedagoji

Journal of Critical Pedagogy
ISSN: 2822-4698
                                                                       

  • https://www.facebook.com/elestirelpedagojidergisi
  • https://www.twitter.com/elestirelpedagoji

65 Ali Arayıcı

İsmail Hakkı Tonguç Unutulmamalı*

Ali Arayıcı

 

Türkiye’de, ilköğretim ve kırsal kesimde eğitim denilince, hiç şüphesiz aklımıza bundan 60 yıl önce (23 Haziran 1960) yitirdiğimiz, eğitbilimci İsmail Hakkı Tonguç (1893-1960) geliyor. Köy Enstitüleri deneyiminin kuruluş çalışmalarına birçok adlar karışmış olmakla beraber, bunlardan bir tanesi vardır ki; hiç bir süre siyasi iktidarların uşaklığını yapmamış ve üst yöneticileriyle uzlaşmamış, özgücüne ve bilgisine güvenmiş, gerektiğinde direnmiş ve baş kaldırmış; gerçekçi ve bilimsel uğraşlarıyla adeta enstitüler olgusuyla tam özdeşleşmiştir. İşte, bu kişi İ.-H. Tonguç’tur.

Dünya eğitim ve öğretim sistemine ”katkı” sunabilecek kadar önemli, çağdaş, laik ve demokratik bir sistem olan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunu, uygulayışını sağlayan ve aynı zamanda “düşünce ve isim babası” bizzat O’dur. İ.-H. Tonguç’un kendi yazılarında da belirttiği gibi, dünyaca tanınmış burjuva eğitbilimcileri arasında bulunan; Amerika’lı John Dewey’den (1859-1952), Avrupa’da Almanya’lı Georg Kerschensteiner (1854-1932) ve İşviçre’li Johann Heinrich Pestalozzi (1746-1827) gibi eğitbilimcilerden önemli ölçüde esinlendiği ve etkilendiği biliniyor.

Eğitim anlayışı

İ.-H. Tonguç, ilköğretim sorununun temelden çözülmesi gerektiğini savundu. Eğitim ve öğretim anlayışını şöyle dile getirdi: ”İlköğretim meselesinde sıra, yoksul ve toplumun en ağır yükünü taşıyan halkın çocuklarını okula kavuşturmaya gelmiştir. Bunun icap ettireceği her türlü fedakarlığı göze almaya mecburuz. İleri düşünceli olması gereken bu günkü genç ve aydın neslin karşısına böyle önemli görev dikilmektedir. Bu vesile ile büyük çapta bir memleket davasını omuzlama fırsatına kavuşmuş olan bu nesli, bu davayı başaramayacak, geri fikirli insanların eline bırakarak sürüncemeye sokacak olursa, tarih onun alnına kara damgasını basmakta asla tereddüt etmeyecektir».

Bununla birlikte, İ. H. Tonguç'un amacı, kırsal yerleşim birimlerinde okul çağındaki her çocuğun; insan temel haklarından biri ve en önemlisi olan eğitim ve öğretim hakkından yararlanmasını sağlamaktı. Birçok sosyalist eğitbilimci gibi, «iş içinde” eğitimle üretici emeğin eylemsel yaşam için kaçınılmaz bir hazırlık olduğu kanısındaydı. Bu eğitim biçimi ve anlayışı, yalnızca öğrencinin el yeteneklerini değil, aynı zamanda zihinsel ve özdeksel yeteneklerini de geliştirmeye yönelikti.

Eğitbilimine yönelik

Geçmişte olduğu gibi, bugünde İ. H. Tonguç'un eğitbilimine yönelik; bazı (sağ-sol) kesimlerden akıl-almaz, yanlış-doğru birçok eleştiriler yapılıyor. Türkiye’de, “sağcı” kesimlerin eleştirileri arasında belli-başlı olarak İ. H. Tonguç’un, ülkede bir sosyalist eğitbilimi gizlice yerleştirdiği iddası vardır. Ancak, herşey tarafsızca detaylı olarak iyice düşünülüp analiz edildiği zaman, “sağcı” kesimin bu düşüncelerinde, haklı bir zeminde oldukları söylenebilir.

İ.-H. Tonguç’un büyük bir emek ve uğraş sonucunda, uygulamaya koyduğu Köy Enstitüleri sisteminde; sosyalist eğitbilimin temel belirtilerinden biri kolayca görülmekte olup, bu da “üretim için eğitim”dir. Karl Marx (1818-1883), “eğitim ile maddi üretimin bağdaştırılmasını” 1848’de “Komünist Parti Manifestosu’”nda övdü ve daha sonraları birçok kez bu düşünceyi dile getirdi. K. Marx, dünyaca tanınmış ünlü yapıtı “Kapital”de eğitim konusuna önemli bir düzeyde yer verdi.

Bu yapıtında, K. Marx eğitimle ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: “... Fabrika sistemi, geleceğin eğitiminin tohumlarını ilk olarak atmış bulunmaktadır. Bu eğitim, belli bir yaşın üştünde bulunan tüm çocuklar için üretici emeği eğitim ve jimnastikle birleştirecek bir eğitim olacaktır ve bu eğitim yalnızca toplumsal üretimi arttırma yöntemi değil, insanı tüm olarak üretmenin biricik yöntemidir”.

İ.H. Tonguç’un eğitbilimine yönelik, akıldışı gelişigüzel suçlamaların özünde, çıkar ilşkileri yatmakta olduğunu burada anımsatmakta yarar vardır. İ.-H. Tonguç’un amacı, ne faşist ne de komünist bir düzenin ürünlerini ya da savunucularını yetiştirmek değildi. Kemalist bir militan olarak O’nun en önemli amacı, kırsal kesimde yaşayan halkın okuma-yazma bilmemezlik, eğitim-öğretim ve öğretmen yetiştirme sorunlarınının temelden çözülmesi; kırsal-kentsel yerleşim birimlerindeki eğitim-öğretimde var olan şans, olanak ve fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmaktı.

Kemalist bir militan

Türkiye’de, ilköğretimden yetkili bir kişi olarak, başında bulunduğu 11 yılık bir süre içinde (Ağustos 1935-Eylül 1946), İ.-H. Tonguç; Kemalist eğitim ve öğretim anlayışının güçlü bir uygulayıcısı olduğunu göstermekle kalmadı. Aynı zamanda verimli, üretken, gerçekçi, cesur ve kararlı bir kuramcı olarak ortaya çıktı. Kemalist devrim ve ilkelere yürekten bağlı, kararlı, yiğit, cesur ve yorulmaz bir eğitim ve düşün emekçisi olan İ.-H. Tonguç; özellikle kırsal kesimde eğitim başta olmak üzere, eğitim ve öğretimin farklı alanlarında, pekçok makale ve yapıt yayınladı.

Kim ne derse desin İ.-H. Tonguç, Kemalist devrim ve ilkelere içten bağlı, kararlı, cesur, inançlı, aydın, devrimci ve yurtsever bir kişiliktir. O'nun arkasından şu ya da bu şekilde söylenen, bütün yakıştırmaların hiç birinin gerçekle ilgisi yoktur. Hakkında şu yakıştırmayı yapmak, kanımca en iyisi ve doğrusudur. İ.-H. Tonguç, söylemiyle iyi, kararlı, cesur, devrimci ve militan bir Kemalist; davranışı, eylemi, çalışkanlğı, üretkenliği ve etkinliğiyle iyi bir sosyalist olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Bu vesileyle, ölüm yıldönümü dolayısıyla İ.-H. Tonguç'u rahmetle ve saygıyla anıyorum.

*prof. Dr., Paris

 


Yorumlar - Yorum Yaz